26 Mart 2018 Pazartesi

İLKBAHAR




Cemreler düşer yeryüzüne...
Ahh bir uyanış başlar!
Kor kor, alev alev yanar çiçekler
Tarlaları sarar papatyalar
Ardıç diplerinde mor menekşeler
Boynunu bükerek el sallarken,
Kayalıklardan seslenir sümbüller.
Kuş cıvıltıları birbirine karışır
Rengarenk çiçekler birbiriyle yarışır
Akar şırıl şırıl bir dere
Gönlü sevdalılar nerelerde?
Tomurcuklanır dallar...

Cemreler düşer yeryüzüne
Ahh bir uyanış başlar!
Canlanır börtü böcek,çayır, çimen
Çoluk çocuk oyunlarla yarışır.
Yaylaların havası başlar...
Bayram eder dağlar, bayırlar, taşlar
Koyun, kuzu, keçi, oğlak birbirine karışır
Kadını, erkeği, genci, yaşlısı gülümser

Cemreler düşer yeryüzüne
Ahh bir uyanış başlar!
İnsanlığın ruhunda konaklar
Arıtır kötü düşünceleri serden
Sevdayı, umudu haykırır gönülden
Bütün hırçınlıklara, savaşlara inat
Damla damla sular dört bir yanı
Bolluğu, bereketi getirir çorak topraklara...
Büyütür yaşamı çocuk ruhunda
Yaşanılası dünyalar oluşur.

Cemreler düşer yeryüzüne
Ahh bir uyanış başlar!

25 Mart 2018 Pazar

ÇERALANCA



     Toros Dağlarının  eteklerinde ilkbahar şöleni bizleri bekliyor...Sümbüller, laleler, menekşeler, susamlar, çiğdemler, papatyalar, rengarenk kır çiçekleri, süslü-püslü meyve ağaçları, börtü böcek, şırıldayan çıkaklar, coşkun akan dereler, koyun-kuzu, keçi-oğlak sesleri, kuş cıvıltıları ve masmavi bir gökyüzünün altında capcanlı bir yaşam.... Hayatın ritmini yakalamak istiyorsanız dağlara çıkmanın tam zamanı şimdi.


     




      ÇERALANCA TATLAR



Köpük:Köpük zamanı bağbozumu zamanıdır. Ekim ayının başlarında pekmez pişirmek için şıhranalar kurulur,deşler ocaklığa yerleştirilip sıvanır. Üzümler kesilerek şıhranalara dökülüp tepelenir. Ocaklar tüttürülür ve pekmez serüvani başlar. Üzüm suları 1. Aşamada kocaman bir küpelide içine özellikle meşe külü atılarak kaynatılır. Bu kestirme işlemidir. Sonra 2. Aşama olan büyük deşe alınır. Burada kaynayarak biraz azaldığında 3. aşama için yanındaki diğer deşe alınır. Bu deştin iki kenarında birer kişi elinde kocaman kapak şapşağı ile sürekli savurur. Eğer savrulmazsa taşıp taşıp dökülür. Saatlerce savurma işleminden sonra pekmez kokusu yayılır etrafa. Rengi,kıvamı ile artık üzüm suyu pekmeze dönüşmüştür. Kaplara çekilen pekmez soğuması için güvenli bir yere alınır. Pekmez yapma işlemi aynı döngüde devam eder. Bazen 3. aşamada  deşte ayvalar atılır. Pekmezle pişen ayva o kadar güzel bir tatlı olurki anlatamam.


Köpük zamanı işte pekmezin ocaktan alındığı an başlar. Kocaman kazanlara doldurulan pekmez şapşaklarla savrularak köpük köpük olur.  Çocuklar için her ocakbaşı köpük demektir artık. Yeryüzünün en güzel tatlısıdır pekmez köpükleri. Nasıl muhteşem bir tat olduğunu ancak yersen anlarsın. Köpük yemenin de bir usulü vardır. Kaşıkla yersen tadı çıkmaz. Başı yuvarlak, sapı uzun bir tahta(kürek)(çocukça özel yapım köpük aleti),veya da dut yaprağı ile yenirse keyfine doyum olmaz...uzun süredir köpük zamanını yakalayamıyorum...

     
Kabaklı: İyice olgunlaşan kara kabaklar dilim dilim doğranır. Çeşitli işlemlerden geçirildikten sonra pekmez pişirmenin son aşaması olan şif pekmezi yapılırken içine atılır. Kabakla pekmezin birleşimiyle kış boyunca yiyecek harika bir kabaklı ortaya çıkar.




Dolaz: En sevdiğim tatlardan biridir. Yufka ekmek ufalanır. Tereyağı eritilir, içine pekmez ve biraz su koyulur. Kaynayınca ufalanan ekmekler atılır ve kıvamını alana kadar kaynatılıp ocaktan alınır. Taslara doldurulur...Ilık veya soğuk olarak yenir. Tam bir lezzet patlamasıdır. Uzun süredir yemediyseniz hemen yapmaya başlayın...




Gazzak Aşı: Un suyla özenir ve belli bir kıvama gelince kazan ocağa konulur. Karıştırarak pişirilir. Pişince tepsilere belirli kalınlıklarda dökülür. Hamurumuz soğurken mis gibi keçi tereyağı eritilir ve içine pekmez koyulur. Yeneceği zaman hamur dilim dilim kesilir ve üzerine buram buram kokan tereyağlı pekmez dökülür. Ohhhhh missss ye yiyebildiğin kadar.

Pungut: Bunu hatırlayan eminim ki çok az kişi vardır. Ben çok severdim. Bahçelere ekilen cindarılar toplanır, bazen kavrulduktan sonra bazen de kavrulmadan değirmende öğütülerek un yapılır. Kavrulmadan öğütülmüşse un ateşte kavrularak nar gibi kızartılır ve torbalara alınır. Pungut yemek isteyen biraz cindarı ununa pekmez karıştırarak afiyetle yer...Bu tat bambaşka, ama unutalı çok oldu. Cindarının tohumunu bile bulamadım köyde...

Karlambaç: Kışın karın bol olduğu zamanlarda dağlara çıkan çobanlar inniklere(Dağlarda kayalar arasında  kendiliğinden oluşan, yaz kış güneş almayan derin  doğal soğuk hava depoları) de kar doldurmayı ihmal etmezdi. Yaz aylarının kavurucu sıcağında inniklerden kesilerek çıkartılan karlarla yapılan buz gibi karlambaçı yediğinizde nasıl ferahlarsınız anlatamam. Pekmezle karın buluşması bayram ettirir yüreklere....

Setik: Tereyağı eritilirr,içine pekmez ve biraz su eklenerek kaynamaya başladığında bulgur setiği ilave edilir. Pişene kadar karıştırılır. Pişince belirli kalınlıkta tepsilere dökülür. Soğuyunca dilim dilim kesilerek yenir...

YENİ TATLARDA VE GELENEKLERDE BULUŞMAK DİLEĞİYLE...