Toros Dağlarının eteklerinde ilkbahar şöleni bizleri bekliyor...Sümbüller, laleler, menekşeler, susamlar, çiğdemler, papatyalar, rengarenk kır çiçekleri, süslü-püslü meyve ağaçları, börtü böcek, şırıldayan çıkaklar, coşkun akan dereler, koyun-kuzu, keçi-oğlak sesleri, kuş cıvıltıları ve masmavi bir gökyüzünün altında capcanlı bir yaşam.... Hayatın ritmini yakalamak istiyorsanız dağlara çıkmanın tam zamanı şimdi.
ÇERALANCA TATLAR
Köpük:Köpük zamanı bağbozumu zamanıdır. Ekim ayının başlarında pekmez
pişirmek için şıhranalar kurulur,deşler ocaklığa yerleştirilip sıvanır. Üzümler
kesilerek şıhranalara dökülüp tepelenir. Ocaklar tüttürülür ve pekmez serüvani
başlar. Üzüm suları 1. Aşamada kocaman bir küpelide içine özellikle meşe külü
atılarak kaynatılır. Bu kestirme işlemidir. Sonra 2. Aşama olan büyük deşe
alınır. Burada kaynayarak biraz azaldığında 3. aşama için yanındaki diğer deşe
alınır. Bu deştin iki kenarında birer kişi elinde kocaman kapak şapşağı ile
sürekli savurur. Eğer savrulmazsa taşıp taşıp dökülür. Saatlerce savurma
işleminden sonra pekmez kokusu yayılır etrafa. Rengi,kıvamı ile artık üzüm suyu
pekmeze dönüşmüştür. Kaplara çekilen pekmez soğuması için güvenli bir yere
alınır. Pekmez yapma işlemi aynı döngüde devam eder. Bazen 3. aşamada deşte ayvalar atılır. Pekmezle pişen ayva o kadar güzel bir tatlı olurki
anlatamam.
Köpük zamanı işte pekmezin
ocaktan alındığı an başlar. Kocaman kazanlara doldurulan pekmez şapşaklarla
savrularak köpük köpük olur. Çocuklar
için her ocakbaşı köpük demektir artık. Yeryüzünün en güzel tatlısıdır pekmez
köpükleri. Nasıl muhteşem bir tat olduğunu ancak yersen anlarsın. Köpük yemenin
de bir usulü vardır. Kaşıkla yersen tadı çıkmaz. Başı yuvarlak, sapı uzun bir
tahta(kürek)(çocukça özel yapım köpük aleti),veya da dut yaprağı ile yenirse
keyfine doyum olmaz...uzun süredir köpük zamanını yakalayamıyorum...
Kabaklı: İyice olgunlaşan kara kabaklar dilim dilim doğranır.
Çeşitli işlemlerden geçirildikten sonra pekmez pişirmenin son aşaması olan şif
pekmezi yapılırken içine atılır. Kabakla pekmezin birleşimiyle kış boyunca
yiyecek harika bir kabaklı ortaya çıkar.
Dolaz: En sevdiğim tatlardan biridir. Yufka ekmek ufalanır.
Tereyağı eritilir, içine pekmez ve biraz su koyulur. Kaynayınca ufalanan
ekmekler atılır ve kıvamını alana kadar kaynatılıp ocaktan alınır. Taslara
doldurulur...Ilık veya soğuk olarak yenir. Tam bir lezzet patlamasıdır. Uzun
süredir yemediyseniz hemen yapmaya başlayın...
Gazzak Aşı: Un suyla özenir ve belli bir kıvama gelince kazan ocağa
konulur. Karıştırarak pişirilir. Pişince tepsilere belirli kalınlıklarda
dökülür. Hamurumuz soğurken mis gibi keçi tereyağı eritilir ve içine pekmez
koyulur. Yeneceği zaman hamur dilim dilim kesilir ve üzerine buram buram kokan
tereyağlı pekmez dökülür. Ohhhhh missss ye yiyebildiğin kadar.
Pungut: Bunu hatırlayan eminim ki çok az kişi vardır. Ben çok
severdim. Bahçelere ekilen cindarılar toplanır, bazen kavrulduktan sonra bazen
de kavrulmadan değirmende öğütülerek un yapılır. Kavrulmadan öğütülmüşse un
ateşte kavrularak nar gibi kızartılır ve torbalara alınır. Pungut yemek isteyen
biraz cindarı ununa pekmez karıştırarak afiyetle yer...Bu tat bambaşka, ama
unutalı çok oldu. Cindarının tohumunu bile bulamadım köyde...
Karlambaç: Kışın karın bol olduğu zamanlarda dağlara çıkan çobanlar
inniklere(Dağlarda kayalar arasında
kendiliğinden oluşan, yaz kış güneş almayan derin doğal soğuk hava depoları) de kar doldurmayı
ihmal etmezdi. Yaz aylarının kavurucu sıcağında inniklerden kesilerek
çıkartılan karlarla yapılan buz gibi karlambaçı yediğinizde nasıl ferahlarsınız
anlatamam. Pekmezle karın buluşması bayram ettirir yüreklere....
Setik: Tereyağı eritilirr,içine pekmez ve biraz su eklenerek
kaynamaya başladığında bulgur setiği ilave edilir. Pişene kadar karıştırılır.
Pişince belirli kalınlıkta tepsilere dökülür. Soğuyunca dilim dilim kesilerek
yenir...
YENİ TATLARDA VE GELENEKLERDE BULUŞMAK DİLEĞİYLE...






Pungutu pozantıda yedim çok degişik ve bi o kadarda güzeldi
YanıtlaSil