Caminin 1906 ile 1908 yılları arasında yapıldığı düşünülüyor. Yapımı sırasında iki usta çalışmış. Dışarıdan bakıldığında yapılan çalışmalar
belli. Cami için bugünkü kireç ocağı denilen yerde kireç yakılmış ve
sıvanmış. Kireç sadece sıvada değil harç yapımında da kullanılmış. Köy
halkı şimdiki yerleşim yerine göç edince Aşağı Salak yayla yeri olarak
kullanılmaya devam eder. Aşağı Salaktaki evler yaylaya göçlerin azalmasıyla
bir bir kaybolurken cami de kendi
kaderine terk edilir. Uzun süre kullanılmadığı için içindeki eşyalar çürür.
Benim hatırladığım geyik postu artık kayıplarda....Şimdi Aşağı Salakta yaylaya
göçen bir kaç kişi ve yayla kültürünün son çırpınışını yeryüzüne haykıran bir
kaç garip ev dışında hiç bir şey yok.
Bu yıl
caminin yeniden ibadete açılması için köy imamlarından Muhiddin ÖDEN
öncülüğünde Nisan-Mayıs aylarında
çalışma başlatılmış. Önce şırıl şırıl sular akıtılmış. Sonra abdest almak için
yer yapılmış. Caminin dış cephesi ve etrafı düzeltilmiş, içi yenilenmiş. Köy
halkı imece usulüyle ne gerekiyorsa bütün işleri canı gönülden yapmak için
birbiriyle yarışmış.
Aşağı Salakta bulunan bu camiyi Bekir Efendinin yaptırdığı düşünüldüğü için tamir çalışması bitince caminin adı “BEKİR EFENDİ CAMİSİ” olarak düşünülmüş,doğrusu çok da iyi olmuş. Bekir Efendinin köy halkının bu camiyi terk etmemesini,bu camiyi terk etmedikleri sürece kıtlık çekmeyeceklerini söylediği herkes tarafından bilinir. Ne zaman öğle vakti olduğunu caminin kapısına güneşin gelmesinden anlayabileceğimiz ilginç bir yapısı var.
Bekir
Efendinin 1860 yılında doğduğu sanılıyor. 1945 yılında Allahın rahmetine
kavuşur. 40 yıl medresede ilim tahsil
ettiği söylenir. Başı sarıklı, ayağı çarıklı, heybetli, yiğit, sözü dinlenir ve
verdiği bir hüküm herkesi bağlarmış. Köydeki halkı irşat etmek için teklif
edilen makamları elinin tersiyle ittiği anlatılıyor..Ağ Pınar için Eb-i Zemzem
değerinde olduğu yanından geçenlerin mutlaka üç avuç içmesi gerektiğini
söylemiş. Onun sözleri hala köy halkının
dilinde dolaşıyor.
15
Temmuz 2016 tarihinde Saimbeyli müftüsünün de katılımıyla yaklaşık 500 kişilik
köy halkıyla beraber köyümüzün maharetli hanımlarının elleriyle yapılmış
yemekler, gönlü vefalı dostların
getirdiği içecekler ve tabiiki açılışa katılan bütün halkımız,
dostlarımız sayesinde açılışın tam bir şölen havasında geçtiğini açılışla
ilgili fotoğrafları gördüğümde hissetmiştim.
Cuma
günleri Cuma namazını kılmak için Bekİr
Dedemİzİn yüz yıllık camİsİnİn
ibadete açılmasına inanılmaz mutlu oldum.
O kadar çok şey gözümde canlandı ki anlatamam. Eminim herkesin yüreğinde sevgi
dolu sözcükler uçuşmuştur.
Bekir
Efendi Camisinin yeniden ibadete açılmasında önderlik yapan köy imamlarından
Muhiddin ÖDEN’e, bu süreçte yardımlarını esirgemeyen Saimbeyli Belediyesine, İl
Encümen Üyesi Muhammet BAYRAM’a, köy azalarımızdan çalışmalarda ustalık yapan
Halil USKU’ya, suyun musluklarının takılmasında emeği olan Hasan SARIKAYA’ya, elektrik
tesisatını döşeyen Şaban KANSU’ya ve adını sayamadığım imece usulüyle ne
gerekiyorsa yapan kahraman köy halkımıza çok teşekkür ediyorum. Herkesten Allah
razı olsun....
Dedemizin
camisinin her zaman açık kalması dileğiyle.....
SALAK:Köyde tarlalar bir bölgede bir yıl ekildiğinde diğer bölge nadasa bırakılırdı. Yöresel ağızda bu bölgelere SALAK adı verilir.Aşağı SALAK, yukarı SALAK gibi.
SALAK:Köyde tarlalar bir bölgede bir yıl ekildiğinde diğer bölge nadasa bırakılırdı. Yöresel ağızda bu bölgelere SALAK adı verilir.Aşağı SALAK, yukarı SALAK gibi.





emeği geçen köy halkından ALLAH razı olsun
YanıtlaSilAmin...
Sil